‘Kızıl Konağın Rüyası’nda Karşılıksız Aşk: Jia Rui ’nin Akıbeti
(Unr equIted Love In the Dream of Red Chamb ers And the Trag Ic Fat e of JIa RuI )

Yazar : Gökhan Kırılen    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2013
Sayı : 76
Sayfa : 149-162
1716    1203


Özet
Kızıl Konağın Rüyası “Hong Lou Meng”, Çin romanları arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. “Batıya Seyahat”, Bataklık Kaçkınları” ve “Üç Devlet Gösterisi” ile birlikte Çin’in “dört klasik romanından” biri olan Kızıl Konağın Rüyası konu, üslup ve dil zenginliği bakımından da diğerlerinden daha ileri bir romancılık örneği sergiler. Geleneksel Çin toplumunun en incelikli tasvirleri bu eserde karşımıza çıkar. İnsani ilişkiler, adab ve muaşeret, törenler, eğitim, aşk ve cinsellik gibi sosyal konular bu eserin başlıca temalarını oluşturur. Diğer klasik romanlarla kıyaslandığında, kadın erkek ilişkileri bakımından Kızıl Konağın Rüyası oldukça karmaşık özellikler gösterir ve kadın karakterlerin sosyal konumları diğer romanlara nazaran daha ileridir. Kadın karakterler arasında ayrıcalıklı bir konuma sahip olan Anka bu karmaşık ilişkiler içinde sık sık boy gösterir ve pek çok örnekte “iffetli kadın” figürüne ilginç bir örnek oluşturur. Romanın 11. Bölümünde yaşanan rastlantısal bir karşılaşmanın ardından, Jia Rui’nin Anka’ya tutulması ve sonuçta gencin ölümüyle sonlanacak olan olaylar zinciri baş gösterir. Sonraki bölümde ise, Jia Rui’nin arzusuna karşılık, kadının zalimlikleri ve bunun sonucunda gencin ölüme gidişinin anlatısı yer alır. Jia Rui, aşkı ve dizginleyemediği şehvet düşkünlüğü yüzünden aşağılanır ve olmadık muamelelere maruz bırakılır. Hastalanan genç, sanrılar ve heyulalar içine düştüğü hasta yatağındayken bile nefsine hâkim olamaz. Son iyileşme umudu olan “büyülü ayna” da dertlerine çare olmaz. Aksine bu aynanın içinde başından geçen kötü olayların farklı bir kurgulanışıyla yeniden karşılaşır. Bu kısım, yazar Cao Xueqin’in geleneksel değerlere ve batıl inançlara yönelttiği bir eleştiridir. Aynı zamanda yazarın gerçekçilikten yana tavrını ortaya koyduğu, bir yazar olarak ustalığını gösterdiği bir hayal sahnesidir.

Anahtar Kelimeler
Klasik Çin Romanı, Çin toplumu, cinsiyet, ihtiras, aşk

Abstract
The “Dream of Red Chambers” also known with its original name “Hong Lou Meng” has a unique place in Chinese history of literature. Along with the “Journey to the West”, “Outlaws of the Marsh” and the “Romance of the Three Kingdoms”, “Dream of Red Chambers” belongs to the very well known “four classical novels” in China. Among them, the “Dream of Red Chambers” occupies the highest place in terms of subject matter, style and richness of its language use. The most subtle and exhaustive depictions of traditional Chinese society also can be seen in this voluminous work. Social relations, ceremonies, etiquette, education, love and sex are among the prominent themes in the novel. Especially the relations between women and men displayed very complex features throughout the book. The women are depicted in detail for their beauty and manner and for the roles they played. Lady Feng (Anka) is one of those women who took part in such complex relations. She is also an outstanding figure among the woman characters and in a narrow sense, she displays an example for the “chaste women” of the gentry. In the 11th chapter, a coincidental encounter between her and Jia Rui brings about a story subtly criticizing some traditional values and morality of the 18 th century in China. On the other hand, Jia Rui is a youngster who is short in such moral ambitions and has a strong sexual desire for her. In the end, his untamed desire led him to his collapse. The chapter concluded with a passage relating his hallucinative plight as a reflection of earlier events.

Keywords
Chinese novel, Chinese society, gender relations, death, desire, cruelty