İmge, Metafor, Alegori Üçlü Sarmalında Bir Sine-Anthropologue: Theodoros Angelopoulos
(İmge, Metafor, Alegori Üçlü Sarmalında Bir Sine-Anthropolo Gue: Theodoros Angelopoulos )

Yazar : Şebnem Pala Güzel    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2016
Sayı : 86
Sayfa : 45-58
5983    2331


Özet
Antroposen döneminin zor zamanlardan geçiyoruz Her gün onlarca göçmen sınırları yasal olmayan yollardan aşmaya çalışıyor, yasal korunaklı sınırları geçemediklerinde kendilerini doğal bir sınır olan denizle test ediyorlar. Yunanistan ve Türkiye’nin göç bağlamında yollarının yeniden kesiştiği bu dönemde Angelopoulos’un yeniden akla gelmesi kaçınılmaz. Reel politiğin siyaseti güç temelinde şekillendirdiği, hegemonun iç ve dış siyaseti kendi çıkarlarına göre belirlediği; her türlü çıkarın etik değerleri galebe çaldığı bir ortamda sanat sığınılacak bir liman gibi görünüyor. Bu yazının çıkış noktasını Angelopoulos’un sinema metinleri oluşturuyor. Yönetmenin metinlerindeki her sahne, her sekans özenle oluşturulmuş fotoğrafik ve simgesel üslubunun ve ona özgü sinematografik estetiğin habercisidir; bu onun metinlerini çokatmanlı bir okumanın olanaklı olduğu yazınsal metinlere dönüştürür. Yazının savlarından biri Angelopoulos’un otobiyografik göndermeleri olan özgül bir imge poetikasına sahip olduğudur. Angelopoulos, sinemanın olanaklarını, tarih ve göçle harmanladığı kendi özgül poetikasını birleştirerek, simgesel, metaforik ve alegorik yeni bir soruşturma kipliğinin öncüsü olmuştur. Dolayısıyla yazı, Angelopoulos göç, sis ve alegori üçlü sarmalındaki poetikasını özdüşünümsel ve epik bir cine-anthropologie’ye tercüme ettiği iddiasının izini sürmektedir.

Anahtar Kelimeler
Göç, sinema Angelopoulos, sine-antropoloji, Rouch.

Abstract
We are passing through rough times in the Anthropocene epoc. Everyday thousands of migrants are trying to cross the border illegally; if they fail to cross the legally protected borders, later they test themselves with the natural borders especially with the sea. As within the context of migration the paths of Turkey and Greece has crossed once again, indispensably Angelopoulos’ name springs to mind. In such a situation where Realpolitik has shaped the politics on the power basis; the hegemon determines both internal, external and public policy according to its own interests; the ethical values are circumvented by all kinds of interest, art is still a safe harbor. The paper takes its starting point in the narratives of Angelopoulos’ cinema. Each sequence in the scenes in his narratives heralds conscientious and elevated photographic and symbolic style and cinematographic aesthetics and thus transforms into a writerly texts where multilayered reception becomes possible. Angelopoulos fuses the possibilities of cinema with his idiosyncratic poetics immingled with history and migration and becomes the vanguard of a modality of symbolic and metaphoric and allegoric interrogation. Accordingly the paper traces the claim that Angelopoulos translated his idiosyncratic poetics within the triple helix of image, metaphor and allegory into a self-reflexive and epic cine-anthropologie.

Keywords
migration, cinema Angelopoulos, cine-antropology, Rouch.