Yezidi ve Alevi Ortak Mitosları
(Sharıng mıths ın Yezıdısm and Alevısm )

Yazar : Ç. Ceyhan Suvari    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2010
Sayı : 61
Sayfa : 179-192
1539    954


Özet
Alevilik ve Yezidilik pratikte birbirlerinden farklı iki din olarak bilinmektedir. Her iki inanç hakkında pek çok araştırma yapılmış, tezler hazırlanmıştır. Söz konusu araştırmalar hem Alevilik hem de Yezidilik hakkında farklı görüşler ortaya koymaktadır. Söz gelimi Yezidiler ile ilgili yapılan çalışmalarda Yezidilik, Şeytana tapan cahil ve dinsiz insanların hurafelerden oluşturdukları bir sapkınlık, İslam dininden sapmış rafizi bir mezhep, Zerdüştlüğün devamı olan bir din, kökeni Orta Asya’ya dayanan eski bir Türk inancı ve değişik dinlerin birleşmesinden (uzlaşmasından) oluşan senkretik bir inanç olduğu şeklinde birbirlerini yanlışlayan farklı bakış açılarıyla tanımlanmaktadır. Benzer şekilde Aleviler ile ilgili çalışmalarda Alevilik, Orta Asya kökenli ve Şamanizm’in İslam ile uzlaşması, eski İran dinlerinin devamı, antik Anadolu inançlarının devamı, İslam’ın bir mezhebi, İslam dışı bir inanç vs. şeklinde tanımlanmaktadır. Ancak bu çalışmaların hiçbiri Yezidilik ve Alevilik gibi heterodoks inançların ortak paylaşımlarından bahsetmemektedir. Tanımlamada yaşadıkları benzer kaosun yanı sıra, iki inanç karşılaştırıldığında da teoride ve pratikte aralarında şaşırtıcı düzeyde benzerliklerin olduğu görülmektedir. Tarihsel arka planlarına baktığımızda yine her iki inancın aslında aynı kaynaktan beslendiğini görmekteyiz. Söz konusu ortak kaynak elbette tasavvuftur. İslam’ın erken sayılabilecek yıllarından itibaren Ortadoğu ve İran üzerinden Anadolu ve Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan sufi hareketler; şeyh, pir, derviş vb. denilen mistik önderlerin öncülüğünde İslam’ın Arap olmayan halklar arasında yayılmasını sağlamış ama aynı zamanda İslam’ın farklı inançlarla karşılaşmasından ve karışmasından dolayı pek çok farklı mezhebe ayrılmasının da zeminini hazırlamıştır. Anadolu hem bir geçiş yolu hem de kaynak olarak bu sürece katkı sunmuştur. Günümüzde dahi Anadolu, üzerinde birçok farklı inancı ve kültürü barındırmasıyla tarihsel misyonunu sürdürmektedir. Ancak görünüşte ayrıymış gibi duran bu kültürler özde ortak bir paylaşımın sentezidir. Üstelik ileride Alevi ve Yezidi söylencelerinde de görüleceği gibi bu paylaşım/ benzerlik sadece maddi/şekli değil, aynı zamanda toplumsal hafızada da karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu coğrafyadaki hiçbir kültürel kimlik ve inanç birbirlerinden ayrık ve yabancı değil, binlerce yıldır paylaşılan ve birlikte üretilen ortak bir kültürün sentezidir.

Anahtar Kelimeler
Alevilik, Yezidilik, tasavvuf, heretik, heterodoksi, ortodoksi

Abstract
In practice, the sect of Alevism and the religion of Yezidism are known different from each other. Lots of researches have been done about both beliefs and theses have been prepared about them. Different views both on Alevism and Yezidism are put forward in those studies. For instance, in studies done on Yezidis, the Yezidism is defined as different opposing perspectives such as a deviation formed by the superstitions of illiterate, atheistic, satan-worshippers and a converted sect from Islam religion and a continuation of Zarathostrianism, and an old Turkish belief originated from Central Asia and a combination of various religions. Similarly, in studies done in connection with the Alevis, the Alevism is defined as a belief of Central Asia origin and a compromise of Shamanism and Islam and a continuation old Persian religions and a continuation of antique Anatolian beliefs and a sect of Islam and a non Islamic belief etc. Yet none of these studies touch on the common points of heterodoxal beliefs like Yezidism and Alevism. In addition to the existing chaos in the definition, when these two beliefs are compared, both in theory and practice, surprising similarities are observed between each other. When looked at their historical backgrounds, we see that both of them in fact are fed by the same source. Here the same source mentioned is sufism for sure. From the early years of Islam religion sufistic movements spreading in a wide geographical area from Middle East and Iran to Anatolia and Balkans have been accepted among the non Arabic communities in Islam through the leadership of mystical disciples called sheiks, masters and dervishes, on the other hand these movements have laid a firm ground for a wide variety of sects in Islam religion since the Islam religion has faced with the different beliefs and then combined with them. Anatolia has provided contribution to this process both as a source and a gateway. Even today Anatolia housing many cultures and beliefs has maintained its historical mission. Though these cultures look different in form, they create a synthesis of a common share in content. Moreover, as will be seen later in the Alevi and Yezidi miths, this sharing / similarity appears not only in materialistic and formal way but also in communal memory. Consequently, in this geography none of these cultural identities and beliefs are discrete and unfamiliar but a synthesis of a common culture formed and shared together.

Keywords
Alevism, Yezidism, sufism, heretic, heterodoxy, orthodoxy.