Nasrettin Hoca Fıkralarında Yoksulluk Eleştirisi
(Criticism of Poverty İn Nasrettin Hodja Anecdotes
)
Yazar
|
:
Selma Sol
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2019
|
Sayı |
:
97
|
Sayfa |
:
55-70
|
1782 1397
|
Özet
Bu çalışma Nasrettin Hoca fıkralarında dile getirilen “yoksulluk eleştirisi”ni ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu nedenle öncelikle kavramsal olarak yoksulluk olgusu üzerinde durulmuştur. Söz konusu olgunun kavramsal ve kuramsal çerçevesi gözden geçirilerek, Nasrettin Hoca fıkralarından hareketle, fıkra metinlerine sindirilmiş yoksulluk göstergeleri tespit edilmiştir.
Yoksulluk kavramı, sözlük anlamı ile “variyetsizlik, sefillik, sefalet ve fakirlik” olarak açıklanmaktadır. İnsanoğlunun bedensel varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan beslenme, barınma, giyinme ve sağlığını koruma gibi temel ihtiyaçlarını kısmen ya da büyük oranda karşılayamadığı zaman, söz konusu durum yoksulluk kavramı ile ifade edilir. Genellikle beşeri ihtiyaçlar söz konusu olduğunda karşılaştığımız bu kavram, birden fazla boyutu olmakla birlikte, toplumdan topluma hatta kişiden kişiye bile değişkenlik gösterebilir. Ekonomik, kültürel ve sosyolojik olarak farklı başlıklar altında değerlendirilen yoksulluk kavramı, toplumların kültürüne, sanatına ve edebiyatına da konu bakımından malzeme teşkil etmektedir. Yoksulluğu ve getirilerini/sonuçlarını konu alan kültürel ve sanatsal çeşitlilikten de bahsetmek mümkündür.
Türk halk edebiyatı çerçevesinde de sosyal bir eleştiri konusu olarak yoksulluğun tema olarak işlendiği hikâye, türkü, ninni ve fıkra gibi geleneksel türlerin varlığı bilinmektedir. Bu düşünceden hareketle, bu çalışma bir halk filozofu olan Nasrettin Hoca’ya bağlı olarak anlatılan fıkralardaki yoksulluk kavramı ve eleştirisini sosyolojik bir bakış açısıyla incelemeyi hedeflemiştir. Halk edebiyatında tahkiyeye dayalı bir tür olarak fıkra, ilgili toplumun sosyal ve kültürel ortamında şekillenir. Söz konusu türde, fıkra tipinin şahsiyetinde, mizah ve eleştirel düşünce harmanlanarak gerek bireysel gerekse toplumsal çıkarımlar yapılır. Ferdi ya da toplumsal aksaklıklar, sosyal düzendeki karmaşa, fıkranın dilinde mizahi bir boyut kazanarak gülme dinamiği sağlanır. Bu çalışma kapsamında yapılan incelemede, Nasrettin Hoca’ya atfedilen fıkra metinlerinden hareketle hem bireysel hem de toplumsal açıdan değerlendirilebilecek bir eleştiri konusu olarak “yoksulluk” temasına dair göstergeler tespit edilmeye çalışılmıştır
Anahtar Kelimeler
Fıkra, Nasrettin Hoca, Yoksulluk eleştirisi, mutlak yoksulluk.
Abstract
This study aims to reveal the "poverty criticism" that is expressed in Nasrettin Hodja's anecdotes. For this reason, firstly, the phenomenon of poverty is emphasized conceptually. The indicators of poverty engraved into jargon texts have been identified from the Nasrettin Hodja anecdotes by reviewing the conceptual and theoretical framework of this phenomenon.
The concept of poverty is literally described as"poorness, misery, hunger and beggary". The situation, under which human beings cannot meet their basic needs, such as nutrition, shelter, clothing and health that are necessary to sustain their physical existence partially or largely, is expressed by the concept of poverty. This concept that we usually encounter when it comes to human needs has more than one dimension and it might vary from society to society and even from person to person. The concept of poverty evaluated under different categories like economic, cultural and sociological, takes part in cultures, arts and literature by means of a subject matter. It is possible to mention cultural and artistic diversity that discuss poverty and its returns/results.
The existence of traditional types is a known fact, such as story, ballad, lullaby and anecdotes/traditional tales in which the poverty is discussed as a theme, as a social criticism subject within the framework of Turkish folk literature. From this point of view, this study aims to examine the concept and critique of poverty in the anecdotes described in connection with Nasreddin Hodja with a sociological perspective. Anecdote, as a type which is based on narrating in folk literature, is shaped inside the social and cultural environment of the society. In this aforementioned type, in the personality of anecdotes, both individual and social inferences are made by combining humor and critical thinking. Individual or social troubles and chaos in social order obtain a humorous dimension in anecdote dialect and laughing dynamic is created by this way. In the examination held within the scope of this study, the indicators about the theme of "poverty" as a criticism subject, which can be evaluated both individually and socially, was tried to be determined with reference to the anecdote texts that were attributed to Nasrettin Hodja.
Keywords
Hodja, anecdotes, poverty criticism, absolute poverty.