Kamel Daoud’un Meursault, Contre-Enquête Adlı Yapıtında Efendi-Köle Diyalektiği
(The Master-Slave Dialectic in Kamel Daoud’s Novel Entitled Meursault, Contre-Enquête
)
Yazar
|
:
Ayşe Tomat Yılmaz
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2019
|
Sayı |
:
99
|
Sayfa |
:
623-634
|
1839 1036
|
Özet
İnsanlık tarihi, insanların, toplumların ya da ülkelerin kendi aralarındaki güç savaşlarına dayanır. Kendilerini karşılarındakine kabul ettirmek amacıyla girdikleri her bir savaşın sonunda da yaşamını kaybetmeyi göze alacak derecede yürekli olan kişi efendi konumuna geçerken, korkuları nedeniyle başlangıçtaki amacından vazgeçen özne köle olur. Başka bir deyişle, güçlerin eşit olmadığı bir ilişkinin sonunda insan ya efendi ya da köle olarak yer alır. Efendi köle üzerinde egemen bir güç olarak yaşarken, köle de efendinin buyruğu altında yaşamını devam ettirir. Doğada bulunan nesneleri efendisi için dönüştürüp onun tüketimine sunan köle başlangıçta bağımlı bir bilinç gibi görülür. Ancak zaman içinde çalıştıkça gücünün ayrımına varan, doğayı dönüştürdükçe de kendi üstünlüğünü anlayan köle büyük bir evrim geçirir. Böylelikle özgürlüğün kapısını kendi elleriyle aralayıp efendi olma yolunda ilerler. Bu çalışmada da Albert Camus’nün Yabancı ve Kamel Daoud’un Meursault, contre-enquête adlı yapıtları Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in efendi köle diyalektiği bağlamında yorumlanır ve ilk romanda köle olarak yer alan öznenin ikinci romanda efendi konumuna evrilmesi irdelenir.
Anahtar Kelimeler
Kamel Daoud, Albert Camus, Hegel, efendi, köle, efendi-köle diyalektiği
Abstract
The history of humanity is based on the power wars among people, societies or countries themselves. At the end of every war they enter to prove themselves, the person, who is courageous enough to lose his life, becomes the master while the person, who gives up his initial purpose because of his fears becomes a slave. In other words, at the end of a relationship, where the two forces are not equal, the person is either a master or a slave. While the master lives as a sovereign over the slave, the slave lives under the command of that master. The slave, who transforms objects in nature for the consumption of master, is initially seen as a dependent consciousness. However, the slave, who notices his power by working and who understands his superiority by transforming nature, evolves largely. In this way, the slave opens the door to freedom with his/her own hands and moves towards becoming a master. In this study, Albert Camus’s The Stranger and Kamel Daoud’s The Meursault Investigation are interpreted by the context of the master-slave dialectic of Georg Wilhelm Friedrich Hegel and the evolving situation of the slave is analyzed.
Keywords
Kamel Daoud, Albert Camus, Hegel, master, slave, the master-slave dialectic