Batı Edebiyatında Muhayyel Bir Şehir : Edmondo De Amicis ’in İstanbul’u
(A Dreamed Cty in Western Literature: Edmonde de Amicis’Istanbul )

Yazar : Orhan Kemal Koçak   - Dilek Özhan Koçak  
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2013
Sayı : 73
Sayfa : 197-212
1736    1074


Özet
İtalyan seyyah Edmondo De Amicis ilk kez 1874’te İstanbul’a geldiğinde, yalnızca İstanbul değil, başta Paris olmak üzere dünyanın pek çok kenti bir yeniden yapım ve modernizasyon süreci geçirmekteydi. Ancak İstanbul’un yeniden yapımı yalnızca Galata/Pera bölgesinde gözlemlenebildiğinden, İstanbul bir Batı şehrinden çok, halen bir Doğu şehrinin izlerini taşımaktaydı. De Amicis, sisler altında kalan, bu nedenle ayrıntıları fark edilemeyen İstanbul ile ilk karşılaştığında, önce bir hayranlık duymuş; fakat sisin dağılmasıyla bu hayranlık yerini büyük bir şaşkınlığa bırakmıştır. Şaşırmasının ve hayal kırıklığına uğramasının nedeni bu yoğun sisin aynı zamanda De Amicis’den önce İstanbul’u tasvir eden yazar ve ressamların kurguladığı bir mülemma ve muhayyel bir şehir imgesi olmasıdır. De Amicis seyahatnamesinde Batı gözüyle kurgulanmış hayali İstanbul’un katmanlarını aralamaya ve zengin çeşitliliği ve boyutuyla İstanbul’u tasvir etmeye ve anlatmaya başlar. Fakat bunu yaparken, yine de kalıplaşmış Batılı çerçeveleri kullanmaktan kendini alıkoyamaz, çünkü şahit olduğu İstanbul ile yürekten bağlı olduğu şehrin muhayyel varlığı bir arada ve birbirinden ayrılmaz olarak durmaktadır. Bununla birlikte diğer Batılı seyyahlardan farklı olarak De Amicis, kendisinin de kurtulamadığı oryantalist çerçeveyi yıkmaya çalışmıştır. 1990’larda, yaklaşık yüz yıl sonra Umberto Eco, tıpkı De Amicis gibi uzun yıllar gitmeyi ertelediği İstanbul hakkında yazarken, kendine fotoğraf, resim, gravür, hikaye ve eski haritalar ile De Amicis’in seyahatnamesini rehber olarak almış ve İstanbul’a onun gözleriyle bakarken, bir şehrin hiçbir zaman silinemeyen ve birbirinden ayırt edilemeyen hayal ve gerçek katmanlarından meydana geldiğini, bize bir kez daha göstermiştir

Anahtar Kelimeler
Seyahatname, şehir, İstanbul, Doğu-Batı, oryantalizm

Abstract
At the time when Italian voyager Edmondo de Amicis first came to Istanbul in 1874, a reconstruction and a modernization process was experienced not only in Istanbul but also in the other world cities, foremost in Paris. Since the reconstruction process of Istanbul was only observed in Galata/Pera region, Istanbul was still most like an eastern city than a western city. When De Amicis first saw Istanbul which was all under the fog and therefore the details could not be seen clearly, he first admired Istanbul; however as soon as the fog dispersed he was surprised. The reason why he was surprised and felt frustrated that this dense fog was also a dreamed and heterogenous city image which was formed by the writers and the painters who described Istanbul before De Amicis. De Amicis in his traveler book begins to open out the layers of dreamed Istanbul which was built by western eye and he describes and tells about the real face of Istanbul with its rich diversity and dimension. But when he was doing that, he could not stop himself by using the stereotyped frames, since Istanbul he witnessed and Istanbul’s dreamed existence he connected with his heart was like all together and was not separated from each other. However different from other voyagers, De Amicis tried to destroy the oryantalist frame from which he cannot also save himself. However in 1990’s, after about hundred years, when Umberto Eco was writing about Istanbul where he has long years postponed to come just like De Amicis, he used photographs, gravures, stories and old maps as well as Amicis’ travel book as a guide for himself and when he was looking at Istanbul with De Amicis’ eyes, he shows us one more time that a city consists of dreamed and real layers which can never be erased and separated.

Keywords
Traveler book, city, Istanbul, West-East, orientalism