Bilimin Rehberliğinde Değişimden Yana Olan Pozitivist Bir Düşünür: Mehmet Emin Erişirgil
(Pozitivist Thinker Mehmet Emin Erişirgil who is Supporting Changes With Science Guide
)
Yazar
|
:
Nuray Karaca
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2012
|
Sayı |
:
70
|
Sayfa |
:
145
|
1728 1078
|
Özet
Toplumsal ilerlemenin ancak bilim ışığında olacağına inanan pozitivist bir
aydın olan Erişirgil, bilimsel bir yaklaşımla Türk inkılâbının anlaşılması ve geleceği
hakkında varsayımlarda bulunabilmek için inkılabı hazırlayan toplumsal nedenlerin
incelenmesi gerektiğini ifade eder. Erişirgil’e göre inkılâbı içinde olduğumuz için
oluşunu algılayabiliriz. Fakat algılamak anlamaya ve anlatmaya yeterli olmayabilir.
Algılanan şeyin sebepleri üzerinde düşünmedikçe bir sistem dâhilinde ortaya
koymadıkça, felsefesini oluşturmadıkça anlaşılması ve benimsenmesi mümkün
değildir. Bu nedenledir ki bir fikir akımının, bir toplumsal değişimin ideolojisi
yapılmadıkça, geçmişe dönme durumu olabilir. Holistik bir bakış açısı ile Erişirgil
Türkiye devletini, yeni toplumsal anlayışı ve bu anlayışa dayanan sosyal kurumları,
iktisadi anlayışı ile bir bütün olarak tanımlar. Ve bu bütün ilmi olarak incelenmesi
gerekir. Erişirgil, çağdaşlık ile laiklik arasındaki ilişkiyi açıklayarak İnkılâp laik devleti
zorunlu hale getirmiştir der. Ona göre devlet yüzyılımızda dünyevi bir kurumdur.
Devletin uhrevi amaçlara yarayan bir kurum olması ancak onu mahiyetinden
çıkarmakla mümkün olur. Dünyevi mahiyetini kaybetmiş bir devletin zamanımızda
yaşayabilmesi mümkün değildir. Erişirgil’e göre devletin varlığını koruması için
kendisini uhrevi konumda göstermek isteyen fikir ve grupların tahakkümünden
kurtarmaya çalışması şarttır. Bu dinin ruhuna da uygundur. Laik bir bakış açısı ile
din ve devlet işlerinin ayrılması gerektiğini inkılâbın, devlet özgürlüğünü sağladığı
kadar dini de kendi mecrasına sevk ederek ona da özgürlük kazandırdığını belirtir.
Anahtar Kelimeler
Pozitivizm, Bilim, İnkılap, Felsefe, Toplum, Medeniyet, Demokrasi.
Abstract
Erisirgil, a positivist intellectual who believes that social development is
possible only when it is accompanied by science, states that social causes that effect
revolution must be analysed through a scientific attitude in order to be able to
form an understanding of the Turkish Revolution and to make assumptions on its
future. To Erisirgil, we can perceive the occurrence of revolution as we experience
it. However, perceiving it may not be enough to understand and relate it. Unless
we contemplated the causes of the perceived thing, systematised it and determined
its philosophy, it would not be possible for it to be understood and adopted. That’s
why, a stream of thought or a social change may possibly turn back to its position
in the past if its ideology is not soundly established. Through a holistic perspective,
Erisirgil defines the Turkish state as a whole with its new social understanding,
the institutions that are based on this understanding and its approach to economy.
And this whole must be scientifically analysed. Explaining the relation between
modernity and secularity, Erisirgil asserts that “Revolution has necessitated the
secular state”. To him, state, in this century, appears to be a secular institution. For
a state to be an institution serving ethereal purposes, It must be devoid of ıts an
entity as a state. It is not possible for a state to survive today if it is devoid of a
secular content. To Erisirgil, for a state to preserve its existence, it has to struggle
to rid itself of the dominance of ideas and groups that exert themselves as ethereal.
This also complies with the nature of religion. From a secular viewpoint, Erisirgil
also suggests that religious issues must be treated separately from state matters and
revolution maintains the state independence as well as offering freedom to religion
by directing it to its own premise.
Keywords
Positivism, Science, Revolution, Philosophy, Society, Civilisation, Democracy, Citizen.